Hz. İsa ve Havariler (Pantacrator)

Pantakrator; Hristiyan inanışına göre her şeyin egemeni, evrenin hakimi anlamlarına gelir. Pantakrator resimleri, yapının en yüksek, görkemli yerine, genellikle kubbeye işlenir. Resim çevresinde madalyonlar içinde melekler ya da azizler yer alır ve Hz. İsa’nın elinde bazen bir metin tuttuğu görülür. Hz. İsa'nın sağ eli teslis, kutsal üçlemeyi ayia triada gösterir biçimde resmedilir. Pantakrator freskleri Hz. İsa'nın tanrısal gücünü simgeler. Mağara tapınağın mağara tavanının en yüksek noktasına Pantacrator Hz. İsa tasviri resmedilmiştir. Tasvirin her iki yanında Kerubim melekleri vardır, sol taraftaki melek figürü günümüze kalamamıştır.  Hz. İsa tasviri bir yazı kuşağı ile çevrelenmiştir. Sakallı olarak betimlenen Hz. İsa, sol elinde Kutsal Kitabı tutarken, sağ eli kutsal üçleme, teslisi ayia triada göstermektedir. Sağ elinin kutsal üçlemeyi gösterme biçimi Kapadokya üslubu ile benzerlik taşır. Pantakrator freskleri Hz. İsa'nın tanrısal gücünü simgeler. Hz. İsa'nın içine resmedildiği daire çevresinde on bir havarisi vardır, havarilerin sadece baş kısımları kanatlı olarak tasvir edilmiş, Hz. İsa'nın içinde bulunduğu daireye göre konumlandırılmışlardır. Hz. İsa'nın başındaki halenin rengi genel üsluptan farklıdır, açık kırmızı bir kaftan ve üzerinde mor bir pelerin giymektedir.

Hz. Meryem Platytera ve Hz. İsa

Pantakrator sahnesinin batısında yer alan sahnedir ve en az pantakrator kadar görkemli bir şekilde tasvir edilmiştir. Hz. Meryem’in Hz. İsa kucağında oturan tanrı anası Theotoks konumundaki tasvirlerine “Hz. Meryem Platytera” denir. Oldukça büyük boyutlarda, portre olarak tasvir edilen Hz. Meryem Platytera’nın yine portre olarak tasvir edilen çocuk Hz. İsa kucağındadır ve her iki eli ile takdis işareti yapmaktadır. Hz. Meryem’in her iki eli yana doğru açıktır. Hz. Meryem kırmızı bir giysi giyinmişken, Hz. İsa beyaz kaftan üzerine açık kırmızı, sarı renk karışık bir pelerin giymektedir.

Başmelek Melek Cebrail

Mağara tapınağın tavan kısmının güney giriş kapısı tarafında iki Cebrail tasviri vardır. Yüzü kadın yüzü olarak resmedilmiş olan Cebrail’in her iki tasvirde de yüz hatları aynıdır. Cebrail kanatları açık olarak, bordo bir pelerinle resmedilmiş, elinde uçunda haç olan bir çubuk tutmaktadır.
Birinci tasvirde iki eli yanlara açık iken, ikinci de sağ eli aziz tasvirlerinde olduğu gibi öne doğru açık durumdadır.

Aziz İgnatius

Güney giriş kapısının üst tarafına denk gelen mağara tavanında bulunan sahnedir. Aziz İgnatius biri sağında diğeri solunda olmak üzere iki arslan ile birlikte tasvir edilmiştir. Koyu bordo renkte tasvir edilmiş olan arslanlardan sağdaki İgnatius’un omzunu ısırırken, soldaki bacağını yemektedir. Bezemelerle süslü gri bir pelerin giymekte olan İgnatius’un her iki yakasında piskoposluk işareti haçlar ve başında hale vardır. Sol eli azizlere özgü şekilde öne doğru açıktır ve arslanlar tarafından yenilmekte olmasına rağmen metanetli bir duruşla tasvir edilmiştir. Arslanların tasvirleri mükemmel bir şekilde her ayrıntı düşünülerek yapılmıştır.

Öyküye göre; İmparator Domityanus zamanında Hristiyanlara yapılan baskılarda (MS.81-96) Aziz İgnatius halkı Hristiyanlığa davet etmeye devam ederek, inanışlarından dolayı hapsedilen Hristiyanları hapishanelerde ziyaret giderek onlara destek olmaya çalışır. O dönemde Antakya kralı Treyanus Ferisililer ile savaşmayı, oradaki Hristiyanlık dinine baskılar yapıp kendi dinini, yani putperestliği yaymayı planlamaktadır. İgnatius’un tutuklanarak Roma’ya götürülüp orada halkın önünde vahşi hayvanlarca parçalanmasına hüküm verir. İgnatus zincire vurulur ve halkın görüp etrafında toplanmaması için uzun dağ yollarından dolaştırılarak Roma’ya götürülür. İmparator, İgantius’un sürmekte olan bir eğlenceye götürülerek orada arslanlara atılmasını emreder. Arslanlar İgnatus’u parçalayarak yer. Daha sonra geriye kalan büyük kemikleri Antakya’ya götürülmüştür.

No items found.