Aziz Lukas'ın İkonası

Doğu kilisesinin derin inanışına göre Aziz Lukas’ın yaptığı ‘Kutsal Bakire’ ikonasından orijinal olan sadece üç tanesi günümüze kadar gelebilmiş ve doğal olarak üçü de Yunan Ortodoks bölgesinde muhafaza edilmiştir. Bunlar Mora’daki büyük mağara Manastır’nda, Kıbrıs’taki Kikkos Manastır’nda ve Trabzon’daki Sümela Manastırı’ndadır. Hastalığa, verimsizliğe, kıtlığa ve her türlü sıkıntıya karşı yardımcı olduğuna ve mucizeler yaratabildiğine inanılan Sümela’daki bu ikona, (çekirge Meryem) manastırın Hristiyan ve Müslümanlarca ziyaret edilmesinin başlıca sebebi olmuştur. Resmin dört İncil’den birinin yazarı Aziz Lukas’ın elinden çıktığının iddia edilmesi, bu resmi İsa ve Meryem’in sağlığında yapılmış olduğuna bir delil sayılıyordu ve Meryem’in  ‘Benim şefkatim bu resimle beraberdir’ sözü büyük bir değer kazanıyordu. Böylece resme yapılan ibadet, resmin tasvir ettiği varlık önünde yapılmış gibi kabul ediliyor, resim sayesinde onun yardımının sağlanacağına inanılıyordu. Manastır keşişleri de bu mucize resmin kopyalarını Küçük Asya, Rusya ve Tuna boylarında satarak Manastır’a önemli miktarda gelir sağlıyorlardı.Aziz Lukas’ın ikonada Meryem Ana’nın yüzünü siyaha boyaması ile ilgili tartışma çoktur. Hatta Aziz Lukas’ın ressamlığının dahi şüpheli olduğunu söyleyenler vardır. Ancak 12. yy Gürcü resim sanatında esrarlı ifadesini arttırmak amacıyla Meryem resimlerinin yüzünün siyaha boyandığı bilinmektedir. 17. yy resimlerinde de bu teknik taklit edilmiştir. Ayrıca bazı ikonaların üzerine sürülen ‘Olifa’ denilen yağ zamanla kararmaktadır Sümela Manastırı fresklerinde Rus sanatının etkilerinin olduğu ve bölgenin Kafkasya’ya yakınlığı düşünülürse, Meryem Ana tasvirinin böyle bir ‘Siyah Meryem’ olması ihtimali vardır.